Ünzile kaç koyun ediyor? Dayaktan uslanalı hiçbir şey sormuyor.
Şarkıların sadece bam telime dokunan mısraları hatırımda kalır. Bu şarkı baştan sona ezberimde kıymetli okurum. Şarkılarda, şiirlerde,romanlarda, hikayelerde, öykülerde,masallarda en çok neye rastlarız biz? Masum, narin, az konuşup çok çalışan, evin tüm yükünü omuzlayıp çocuklarını tek başına eğiten, kocanın vurduğu yerde gül biter safsatasına ikna edilen, aldatılmayı erkeğin elinin kiri olarak görmek zorunda olan, çalışan kadınlara hafif meşrep yaftasının vurulmasını kabul gören, yeri geldiğinde şeytan ilan edilişine ses çıkaramayan hatta bir dönemler insan olarak dahi görülmeyen güzeller güzeli kadınlar…
Kadınlar narindiri gösterdiler bilinç altımıza kadın güçsüzdürü yerleştirerek, söz hakkı vermiyoruz demediler de kadın dediğin az konuşur dediler yıllarca, yuvayı dişi kuş kurar dediler sırf kadın tek başına evin nizamıyla ilgilensin diye, ana kuzusu dendi yıllarca çocuklar sadece anneyle büyüsün diye, kocasından dayak yiyip de asırlar öncesinden susturuldu kadınlar. Nefsin yalnızca erkeğe has bir unsur olduğu anlatıldı bize, ekonomik özgürlüğünün olmasından korktular kadının ve iş hayatında var olmalarını istemediler çünkü biliyorlardı ki kendi oluşturdukları düzende erkeğin tek vasfı para kazanmaktı. Kadınlar bile kadın şeytandır dedi erkeklerinin alınlarını aklamak adına. Kadının en büyük düşmanı kadın diyerek bizleri birbirimize düşürmeye kalktılar.
Daha küçüktük bize bunları anlattıklarında, toplumsal kodları peri masallarıyla empoze etmeye başladılar. Sindirella Gece 12’den sonra eve gelirse yaşamı kabusa dönüşüyor. Kül Kedisi’nin üvey kardeşleri çirkin olduğu için evlenemiyor. Kadın dediğin güzel olmak zorunda yoksa evde kalır. Üvey annesiyle sevgisiz büyüyen bu prensesler onları kurtarmaya gelen bir erkekle rahata eriyorlar ve o erkeğin sevgisi onlara yetiyor. Ataerkil toplumda kadının en temel varlığı güzelliğidir ve bu yüzden Pamuk Prenses’in üvey annesinden güzel olması dehşet verici bir kıskançlığa sebep oluyor. Rapunzel’in uzun saçları olmasa prense yardım edemeyecekti. Uyuyan Güzel’i prens öpmese sonsuz bir uykuya hapsolacaktı. Prenses çirkin kurbağayı öpmese mükemmel bir hayatı olmayacaktı. Kısacası masallarda da kadına rahat yok. Muhtaç, gariban ve itaatkar kadın rolüyle masallar toplumsal cinsiyet rollerinin üzerine cila yapıyor. Çocuklarımızın bilinçaltına farkında olmadan sistem köleliğini enjekte ediyoruz.
Kadının gerçek değerine ve kadın haklarına saygı duymayan her türlü düşünce ve yaptırımı şiddetle kınıyorum…
