Kutsal Mücadele 1 Mayıs

Emeğin Kutsal Mücadelesi

Her yıl olduğu gibi, takvim yaprakları 1 Mayıs’ı gösterdiğinde dünya yeniden emeğin kutsallığını hatırlıyor. Bu özel gün, yalnızca bir bayram değil, aynı zamanda bir ömrü, alın teriyle, gözyaşıyla ve inatla yazılmış bir destanı anma günüdür. Çünkü 1 Mayıs, her bireyin hayatına dokunan bir mücadelenin, bir toplumsal dönüşümün simgesidir.

Bugün, dünyayı ayakta tutan görünmeyen kahramanların, sabahın köründe yollara düşenlerin, sıcağa ve soğuğa aldırmadan çalışanların günüdür. Her bir nasırlı elde, her bir yazılmış omuzda, insanlık tarihinin gerçek kahramanlığı saklıdır. 1 Mayıs, emeğin; yalnızca fiziksel gücü değil, aynı zamanda zihin gücünün ve duygusal emeğin de kutlanması gerektiğini hatırlatan bir gündür. Öğretmenlerin, hemşirelerin, çiftçilerin, işçilerin ve tüm emekçilerin toplumları şekillendiren gücü büyüktür.

1 Mayıs’ın kökleri, 139 yıl öncesine, 1886 Chicago’suna dayanır. İnsanca yaşamak için, “günde sekiz saat çalışma” hakkını isteyen işçiler, bedelini canlarıyla ödediler. Haymarket Meydanı’nda yükselen o ilk ses, bugün hâlâ dünya meydanlarında çınlıyor; “İNSANCA YAŞAM, ONURLU ÇALIŞMA.”

İşte bu yüzden 1 Mayıs, sadece geçmişin bir anısı değildir. Her gün alın teriyle yoğrulan, hâlâ adaletin tam sağlanamadığı bir dünyanın çağrısıdır. Çünkü emek yalnızca kas gücü değildir. Her bireyin, günlük yaşamında işlediği tüm emek, toplumsal bir değer üretir. Hem toplumun temel taşlarını örer, hem de bir ülkenin geleceğini şekillendirir. Emeğin olduğu yerde umut filizlenir, hayat yeniden doğar.

Bugün, 1 Mayıs’ta dünyanın dört bir yanında adil ücret, güvenli çalışma koşulları ve sendikal haklar için verilen mücadele devam ediyor. Bu mücadele, yalnızca bireysel bir hak arayışı değildir. Aynı zamanda tüm insanlık için daha adil bir dünya talebidir. Çünkü hak verilmez, alınır. Özgürlük mücadeleyle kazanılır ve dayanışma olmadan, hiçbir toplum ilerleyemez.

Bir sendikacı kimliğimle, bu 1 Mayıs’ta sesleniyorum: Ellerimizi, seslerimizi, yüreklerimizi birleştirmenin, emeğin hakkını savunmanın ve dayanışmanın ateşini harlamanın günüdür. Hep birlikte, eşitlik ve adalet için sesimizi yükseltmeliyiz.

Bu duygularla sizlere, 1 Mayıs ruhuna adanmış bir dörtlüğü sunuyorum:

EMEK İÇİN

Alın teri dökülür gün doğmadan,
Eller nasır tutar umut solmadan.
Bir ekmek uğruna, bir gelecek için,
Yürür emekçiler yıldızlar solmadan!
Her 1 Mayıs’ta dünya haykırır;
“YAŞASIN EMEK, YAŞASIN UMUT!
YAŞASIN KARDEŞLİK, YAŞASIN İNSANLIK!”

Bu günü yalnızca kutlamıyoruz sevgili okurlarım;
Bu gün, geçmişin emekçilerine duyduğumuz saygıyı, bugünün çalışanlarına duyduğumuz sorumluluğu ve yarının insanına olma borcumuzu hatırlıyoruz. Çünkü dünya, alın teriyle kuruldu ve onu daha yaşanır bir yer kılacak olan yine emekçiler olacak.

YAŞASIN 1 MAYIS!
YAŞASIN EMEK VE DAYANIŞMANIN ONURLU MÜCADELESİ!

Yeni yazımda buluşmak dileğiyle,
Saygılarımla

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir