Günümüzde sosyal medya platformları, özellikle Instagram, birçok insanın günlük rutinlerinin vazgeçilmez bir parçası haline geldi. En sık kontrol edilen paylaşımlar ise Instagram hikayeleri. İnsanların sıkça yaptığı bir alışkanlık olan kendi hikayelerini tekrar izlemek ve kimlerin gördüğüne bakmak, kimi zaman merak edilen bir davranış haline geliyor. Peki, bu davranışın ardında yatan psikolojik sebepler neler? Uzmanlar ne diyor?
Chelsea Psikoloji Kliniği’nin kurucusu ve danışman psikolog Dr. Elena Touroni, bu davranışın oldukça yaygın ve normal olduğunu belirtiyor. Birçok insan, Instagram gibi platformlarda kendi hikayelerini sıkça tekrar izleyip kimlerin izlediğini kontrol ediyor. Bu alışkanlık narsistik kişilik bozukluğuna işaret etmiyor; aslında, onaylanma isteği ve başkalarına belirli bir imaj sunma arzusundan kaynaklanıyor.
Dr. Touroni’ye göre, “Hikayelerimizi tekrar izlememizin nedeni, paylaştıklarımızı kontrol etme ve kimlerin ilgilendiğini görme isteğidir. Bu, bize daha fazla bağlantılı hissettirir” diyor. İnsanların sosyal varlıklar olduğunu ve doğaları gereği kabul edilme, bağ kurma gibi ihtiyaçlarının bulunduğunu vurgulayan Dr. Touroni, bu tür davranışların evrimsel kökenlere dayandığını ekliyor. Geçmişte, bir grubun parçası olmak hayatta kalmak için kritik öneme sahipti, bu yüzden sosyal uyum isteği tarih boyunca insan yaşamında güçlü bir yer edindi.
Dr. Elena Touroni, sosyal medyada kendi hikayelerini tekrar izleyen insanların çoğunlukla egoist olarak değerlendirilmemesi gerektiğini belirtiyor. Aksine, bu davranış bazen düşük özgüvenin bir işareti olabilir. Dış dünyadan gelen onay ihtiyacının genellikle düşük öz saygıyla bağlantılı olduğunu söyleyen Dr. Touroni, şu uyarıyı yapıyor: “Bağ kurma, paylaşma ve onay alma arzusu sağlıklı bir davranışken, dışarıdan gelen onaya bağımlı hale gelmek, kişinin ruh sağlığını olumsuz etkileyebilir.”
Kişisel değer duygusunun dış dünyadaki tepkilere değil, kişinin içsel kaynaklarına dayanması gerektiğini vurgulayan Dr. Touroni, bu noktada sosyal medya kullanımına dikkat edilmesi gerektiğini belirtiyor. Eğer kişi, sadece onay almak amacıyla sık sık paylaşımlar yapıyor ve kimlerin izlediğini sürekli kontrol ediyorsa, bu alışkanlık sağlıksız hale gelebilir.
Dr. Elena Touroni, sosyal medya kullanımının yaşamın doğal akışını etkileyebileceğini ve kişilerin anı kaçırmalarına neden olabileceğini belirtiyor. “Eğer hayatımızı dışarıdan nasıl göründüğüne göre düzenliyorsak, gerçek anlardan kopuyor olabiliriz” diye uyarıyor. Dengeyi bulmak, sosyal medya kullanımını sınırlamak ve dış dünyaya bağımlı hale gelmeden, kendimize içsel değer vermeyi öğrenmek bu süreçte kritik önem taşıyor.
Sosyal medyada paylaşımlarınızı tekrar izlemek, kimlerin gördüğünü kontrol etmek doğal bir davranış olabilir. Ancak, bunu bir onaylanma aracı olarak sürekli tekrarlamak, özgüven sorunlarını gösterebilir ve ruh sağlığınızı olumsuz etkileyebilir. Bu nedenle, sosyal medya kullanımınızı farkında olarak yönetmek, dışarıdan gelen onay yerine içsel değerlerinizi güçlendirmek, zihinsel sağlığınızı korumak için önemlidir.
Uzmanlar, sosyal medya bağımlılığını azaltmak ve daha dengeli bir kullanım alışkanlığı geliştirmek için günlük hayatta gerçek sosyal bağlar kurmayı, meditasyon ve kişisel farkındalık gibi tekniklere yönelmeyi öneriyor.