Yeni Kan Testiyle Kalp Hastalığı Risk Haritası Oluşturulabiliyor
Uluslararası araştırmacılar, kalp kasının kalınlaşması ile seyreden ve genetik yatkınlık taşıyan yaygın bir kalp hastalığında kişilerin hangi risk grubunda olduğunu gösteren bir kan testi geliştirdi. Bu buluş, hastaları hedefe yönelik izlemek ve gereksiz müdahalelerden kaçınmak için yeni bir kapı aralıyor.
Kalp Kasındaki Değişiklikte Belirleyici Kan İşareti
Hipertrofik kardiyomiyopati (HCM) adı verilen kalp kası hastalığı, aileden geçen genetik özelliklerle ortaya çıkabiliyor ve birçok kişide uzun süre belirtisiz kalabiliyor. Bazı hastalar ritim bozukluğu ve kalp yetmezliği gibi ciddi komplikasyonlar yaşayabiliyor. Klinik ortamda en büyük zorluk, kimlerin bu ciddi seyir riski taşıdığını önceden belirlemekte yaşanıyor.
Yeni çalışmada, araştırmacılar HCM tanısı olan 700 hastadan alınan kan örneklerini inceledi. Analizlerde, kalp zorlandığında salınan belirli bir proteinin seviyesinin yükseldiği görüldü. Bu proteinin yüksek düzeyleri, kalpte kan akışına bağlı sorunların başladığını, hasar oluştuğunu ve ilerleyen dönemde ritim bozukluğu veya kalp yetmezliği ihtimalinin arttığını gösteriyor.
Risk Haritalandırma ve Kişisel Takip İmkanı
Araştırmayı yürüten ekip, test sayesinde hastaları risk seviyelerine göre kategorize etmenin mümkün olabileceğini belirtiyor. En yüksek protein seviyelerine sahip bireylerin daha ileri risk grubunda yer aldıkları tespit edildi. Bu yöntem doktorlara hastaların durumuna göre daha sık takip ve tedavi planlama şansı veriyor.
Çalışmanın baş araştırmacısı Prof. Dr. Carolyn Ho, bu testin “doğru hastaya, doğru zamanda müdahaleyi kolaylaştıracağını” ifade etti. Yüksek risk taşıyan hastaların yakından izlenebileceğini, düşük risk grubundakilerin ise aşırı tedavi uygulamalarından kaçınarak yaşam kalitesini koruyabileceğini vurguladı.
Kalp Sağlığında Erken Tanının Önemi
Kalp ve damar hastalıkları, dünyada en fazla ölüm ve sakatlığa yol açan sağlık sorunları arasında yer alıyor. Uzmanlar, kalp hastalığı riskini değerlendirirken genellikle yaş, kan basıncı, kolesterol ve yaşam tarzı gibi geleneksel faktörleri kullanıyor. Ancak yeni geliştirilen kan testleri, bu risk değerlendirmelerini destekleyerek daha hassas kişisel risk profilinin çıkarılmasını sağlayabilir. Erken tanı, doğru önlem ve tedavi planlaması hastalık sürecini önemli ölçüde etkileyebilir.
Uzmanlar, basit kan testlerinin kalp hastalıklarının erken safhada tespit edilmesi ve gelecekteki risklerin daha net çizilebilmesi için büyük potansiyele sahip olduğunu belirtiyorlar. Bu testlerin yaygın kullanımıyla birlikte hem bireysel hem de toplumsal düzeyde kalp sağlığı yönetimi daha etkin hale gelebilir.
