Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nda yapıldığı öne sürülen bir atama, kısa sürede Türkiye gündeminin en tartışmalı başlıklarından biri haline geldi. KPSS şartı aranmadan gerçekleştirildiği iddia edilen memuriyet işlemi ve ardından ortaya çıkan ağır suçlamalar, kamuoyunda ciddi soru işaretleri doğurdu.
Birgün'den Timur Soykan'nın haberine göre, Bakan Yardımcısı Zafer Tarıkdaroğlu’nun yeğeni olduğu belirtilen Fethullah Efe Polat, Kamu Personeli Seçme Sınavı’na girmeden Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı kadrosuna alındı. Söz konusu atamanın, ek ders karşılığı çalıştırılan personelin daha sonra 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu kapsamına geçirilmesiyle yapıldığı öne sürüldü.
Resmi süreçte KPSS şartının aranmadığı bu atamanın, kamu personel rejiminde liyakat ilkesini zedelediği yönünde eleştiriler yükseldi. Sosyal medyada ve muhalefet cephesinde, torpil iddiaları üzerinden sert tepkiler dile getirildi.
Tartışmalı atamanın ardından Fethullah Efe Polat hakkında bu kez çok daha ağır bir suçlama gündeme geldi. Bir kadın, Polat’ın kendisine yönelik cinsel saldırıda bulunduğu iddiasıyla savcılığa başvurdu.
Şikâyet dilekçesinde yer alan iddialara göre olay, Bursa’da gerçekleşti. Mağdur olduğunu belirten kadın, buluşma sonrası araç içinde darp edildiğini ve zorla saldırıya uğradığını ifade etti. Soruşturma kapsamında Polat gözaltına alındı ve ardından tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Yürütülen adli süreçte dosyaya giren deliller incelenirken, mağdurun daha sonra şikâyetinden vazgeçtiği öğrenildi. Bu gelişmenin ardından Polat, tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.
Tahliye kararı kamuoyunda yeni bir tartışma başlatırken, soruşturmanın nasıl sonuçlanacağı ve idari sürecin nasıl işleyeceği merak konusu oldu.
Olayın kamuoyuna yansımasının ardından Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı bünyesinde personel işlemleriyle ilgili bazı yazışmaların yapıldığı iddia edildi. Disiplin süreçleri ve yetki devrine ilişkin gönderilen resmi yazıların zamanlaması, idari müdahale tartışmalarını beraberinde getirdi.
Yaşanan gelişmeler, kamu kurumlarında atama süreçlerinin şeffaflığı, siyasi yakınlık iddiaları ve yargı süreçlerinin işleyişi konusunda geniş çaplı bir tartışmayı da beraberinde getirdi. Olayla ilgili hem adli hem de idari sürecin nasıl sonuçlanacağı önümüzdeki günlerde netlik kazanacak.
Haber Merkezi