İletişimin üç altın kuralı vardır: Dinle, Anla, Konuş.
Ama görüyoruz ki bazı makam sahipleri bu kuralı çoktan rafa kaldırmış.
Geçtiğimiz gün Erzurum İl Sağlık Müdürlüğü’nü aradım. Amacım, bir konuyu muhatabına aktarmak ve çözüm yolunu öğrenmekti. Telefonda “ilgili ve yetkili kişi”yi sordum. Daha cümlemi tam kurmadan, karşımdaki kişi hemen savunmaya geçti. Konuyu anlatmama izin vermeden peş peşe açıklamalar… Nezaket bir kenara, en temel iletişim refleksi olan dinlemek bile yok!
Düşünün; müdüre yazıyorum, “Telefon numaranızı paylaşır mısınız?” diye. Karşıma bir sayfa dolusu açıklama çıkıyor. Ne beni tanıyor, ne konuyu biliyor, ne de konuşmuşluğumuz var. Ama cevap hazır: Savunma! Sonunda lütfedip numarasını verdi. Aradım, açmadı. Bekledim, yine açmadı. Saatler geçti, yine yok. Sonra mesaj: “Müsait değilim, yazarsanız…”
Ertesi gün tekrar aradım. Yine açmadı. Daha sonra nihayet telefonuma cevap verdi. Daha “Meramımı anlatmaya başladım ki” bu kez de sayın müdür, tam gaz kendi anlatısına dalıyor. Lafı kesmeler, savunmalar, bitmeyen açıklamalar…
İki kez uyardım:
“Sayın Müdür, lütfen dinler misiniz?”
Ama nerde! Kendi kulvarında koşan bir atlet misali, sağa sola bakmadan, karşındakini duymadan, dinlemeden konuşmaya devam ediyor.
Sayın Müdür; iletişim, monolog değil diyalogdur. Dinlemeden anlama olmaz, anlamadan konuşma olmaz. Makamınızın ağırlığı, insanların sesine kulak vermekle ölçülür.
Ama görüyorum ki siz, dinlemek yerine savunma duvarları örmeyi tercih etmişsiniz.
En sonunda şu cümleyi kurmak zorunda kaldım:
“Sayın Müdürüm, laflarınız bittiyse kapatıyorum.”
Şimdi soruyorum:
Bir basın mensubu bile Erzurum İl Sağlık Müdürü’ne ulaşamıyorsa, vatandaş nasıl ulaşacak?
Bir gazeteci derdini anlatamıyorsa, halk nasıl meramını aktaracak?
Henüz konu anlatılmadan savunmaya geçen, dinlemeden konuşan bir müdürlük, halka nasıl hizmet edecek?
Unutmayın; iletişim makamın büyüklüğüyle değil, dinleme erdemiyle ölçülür.
Dinlemeyen bir yönetici, sadece konuşan bir bürokrat olmaktan öteye gidemez.
Erzurum İl Sağlık Müdürlüğü’nde gördüğüm tablo budur:
Dinlemeyen, anlamayan, sadece konuşan bir anlayış!
Sayın Müdür;
Unutmayın, dinlemeyen yönetici aslında yönetici değil, monolog yapan bir konuşmacıdır.
