Çin, 54 Ülkenin Vatandaşlarına Vizesiz Geçiş Süresini 10 Güne Çıkardı
Çin, 54 ülkenin vatandaşları için uyguladığı vizesiz geçiş süresini 10 güne kadar uzattığını açıkladı. Yeni düzenlemeyle birlikte, Çin’deki belirli gümrük geçiş noktalarından transit geçiş yapan yabancı yolculara, daha önce geçerli olan 72 saatlik ve 144 saatlik vizesiz kalma süresi yerine 10 güne kadar Çin’de kalma imkanı sunulacak.
Çin’in Vizesiz Geçiş Düzenlemesi
Ulusal Göçmenlik İdaresi (NIA) tarafından yapılan açıklamaya göre, 72 ve 144 saatlik serbest geçiş süreleri 240 saate çıkarılarak 10 güne yükseltildi. Bu karar, ABD, İngiltere, Kanada, Rusya, Brezilya gibi ülkelerin vatandaşlarını kapsıyor. Çin’e transit olarak gelen bu vatandaşlar, ülke sınırlarına vize almak zorunda kalmadan 10 gün süreyle ülkeyi geçebilecek.
60 Gümrük Geçiş Noktasında Geçerli Olacak
Vizesiz geçiş uygulaması, Çin’deki eyalet düzeyindeki 24 idari birimdeki 60 uluslararası gümrük geçiş noktasında geçerli olacak. Bu geçiş noktalarından biri üzerinden geçiş yapan yolcular, seyahatlerine başka bir ülke veya bölgeye devam edebilecek.
Çin’in Seyahat Teşvik Edici Politikaları
Çin, Kovid-19 salgını sonrasında yurtdışı seyahatlerini canlandırmayı amaçlıyor. Kasım 2023’te başlatılan vizesiz geçiş programı, başlangıçta 72 saat ve 144 saatlik geçiş süreleriyle sınırlıydı. Ancak bu süreler, ülkenin seyahat pazarını yeniden hareketlendirmeyi hedefleyen yeni adımlarla 240 saate çıkarıldı. Ayrıca, 15 günle sınırlı olan vize muafiyeti süresi, Aralık 2023 itibarıyla 30 güne çıkarıldı.
Çin ile Vize Muafiyeti Anlaşmaları
Çin, ayrıca bazı ülkelerle yaptığı karşılıklı vize muafiyeti anlaşmalarıyla yurtdışından gelen turist sayısını artırmayı planlıyor. Bu anlaşmalarla Çin, şu anda 18 ülkeyle standart pasaport sahiplerine yönelik karşılıklı vize muafiyeti uyguluyor. Türkiye’nin de dahil olduğu birçok ülke, diplomatik, özel ve hizmet pasaport sahipleri için vizesiz geçiş imkanından faydalanabiliyor.
Çin’in bu yeni düzenlemesi, seyahat etmek isteyenler için önemli bir fırsat sunarken, aynı zamanda ülkenin turizm ve dış ticaretin artırılmasına yönelik stratejilerinin bir parçası olarak görülüyor.
