Ağzınızdaki Gizli Tehdit: Aftlar Hangi Ciddi Hastalıkların Habercisi?

Aft, ağız içinde oluşan ağrılı yaralarla karakterize, toplumun %20-25’inde görülen yaygın bir sağlık sorunudur. Yemek yemeyi, içmeyi ve konuşmayı güçleştiren bu lezyonlar, kişilerin yaşam kalitesini ciddi şekilde etkileyebilir. Çoğunlukla beyaz veya gri renkli olup, etraflarında kırmızı bir halka bulunan bu yaralar, ağrı ve rahatsızlık hissine neden olur. Kadınlarda erkeklere oranla daha sık görülen aftlar, genellikle bulaşıcı değildir, ancak ciddi hastalıkların belirtisi olabileceği için dikkatle izlenmesi gerekir.

Aft, ağız içindeki mukozada meydana gelen ülser benzeri ağrılı yaralardır. Dil, yanak içi, damak ve diş etlerinde ortaya çıkabilir. Genellikle solgun beyaz veya gri renkte olan bu lezyonlar, çevresinde kızarıklıklar oluşturur. Aftın en belirgin özelliklerinden biri yemek yerken, içerken ya da konuşurken şiddetli ağrıya yol açmasıdır. Bazı durumlarda, tükürük salgısını kontrol edememe gibi sorunlara da neden olabilir.

Aftların kesin nedeni henüz tam olarak bilinmese de, oluşumunu tetikleyen birçok faktör tespit edilmiştir. İşte aftın başlıca sebepleri:

Vitamin ve Mineral Eksiklikleri: Özellikle B12, B9 (folik asit) ve demir eksiklikleri ağızda aft oluşumunu tetikleyebilir.

Bağışıklık Sistemi Hastalıkları: HIV, lupus gibi bağışıklık yetmezliği hastalıkları, ağız yaralarına yol açabilir.

Fiziksel Travmalar: Yanak ısırma, sert yiyecekler, sıcak içecekler ya da diş fırçalama sırasında yapılan hatalar aft oluşumuna sebep olabilir.

Sistemik Hastalıklar: Behçet hastalığı gibi otoimmün hastalıklar aftların tekrar tekrar ortaya çıkmasına yol açabilir.

Gıdalar: Baharatlı, asitli yiyecek ve içecekler (turşu, sirke, çerezler vb.) aft oluşumunu tetikleyebilir.

Hormonal Değişiklikler: Kadınlarda adet dönemi ve ergenlik gibi hormonal değişiklikler aftın sıklığını artırabilir.

Stres: Yoğun stres, aftın en önemli tetikleyicilerinden biridir.

Diş Macunları: Bazı diş macunlarının içeriğinde bulunan tahriş edici maddeler de aft oluşumuna katkıda bulunabilir.

Aftlar genellikle herhangi bir tedavi uygulanmadan 7-10 gün içinde kendiliğinden iyileşir. Ancak ağrıyı hafifletmek ve iyileşme sürecini hızlandırmak için evde uygulanabilecek bazı yöntemler mevcuttur:

Tuzlu Su Gargara: Yarım bardak suya 2 tatlı kaşığı tuz ekleyerek gargara yapmak, ağrıyı hafifletir ve iyileşme sürecini destekler.

Karbonatlı Su: Karbonat ve su karışımıyla ağız çalkalamak aft ağrısını hafifletebilir.

Alkol ve Pamuk: Steril edilmiş su ile seyreltilmiş alkol, aftlı bölgeye pamuk yardımıyla uygulanabilir.

Ağız Gargaraları: Eczanelerde satılan ağız gargaraları, enfeksiyonu önleyebilir ve ağrıyı azaltabilir.

Aft oluşumunu engellemek için şu önlemler alınabilir:

Asitli, baharatlı ve sıcak yiyeceklerden kaçının.

Düzenli olarak dişlerinizi fırçalayın ve ağzınızı çalkalayın.

C, B kompleks vitaminleri, demir ve çinko gibi mineralleri yeterli düzeyde almaya özen gösterin.

Stresi azaltmaya yönelik aktivitelerde bulunun.

Her gün yoğurt tüketmek, ağız florasını dengede tutarak aft riskini azaltabilir.

Ağız Yaraları Hangi Durumlarda Ciddi Hastalıklara İşaret Edebilir?

Aftlar genellikle zararsızdır, ancak ağız içinde sık sık tekrarlayan ve büyük boyutlarda oluşan yaralar, bağışıklık sistemi problemleri veya kansere işaret edebilir. Özellikle uzun süre geçmeyen, kanamalı ve derin yaralar, bir uzmana başvurmayı gerektirir. Aftların yanı sıra, ağız içinde beyaz (lökoplaki) veya kırmızı (eritroplaki) lekeler de fark ederseniz, bu belirtiler kanser öncesi lezyonlar olabilir ve bir diş hekimi ya da dermatolog tarafından değerlendirilmelidir.

Verified by MonsterInsights