Nisan İnsan Nisyân!

Nisan, her yıl taze umutlar vaat ederken, insan nisyan içinde kaybolur. Geçmişin zaferleriyle övünürken, bugünün sorumluluklarını unuturuz; tıpkı her 23 Nisan’da egemenliğin yalnızca bir hatırlatıcı olmasında olduğu gibi.

Bugün, egemenliğimizin simgesi olan 23 Nisan, yalnızca bir bayramdan çok daha fazlasını ifade eder. Bir halkın kaderini eline aldığı, büyük bir devrimin ilk adımlarının atıldığı gündür. Bu devrimin mimarı Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını minnetle, saygıyla anmadan geçemeyiz. Ancak bu bayram, bize sadece geçmişin zaferlerini hatırlatmakla kalmamalıdır; geleceğe dair kaygıları, umutları ve sorumlulukları da gözler önüne sermelidir.

23 Nisan, Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı olarak kutlanıyor, fakat acaba gerçekten “egemen” miyiz? Bugün, bir zamanlar halkın iradesiyle kurulan bu topraklarda, kimler söz sahibi? Gerçekten biz mi karar veriyoruz, yoksa başka bir şey mi yönlendiriyor bizi? Çocuklarımızın bayramı, belki de bu sorulara sessiz bir seslenişin en güzel simgesidir.

Her yıl bu bayramda, çocuklara umut vermek için hep aynı şeyleri söylüyoruz. Ama gerçek bir değişim için ne kadar yol aldık? Ne kadarını başarabildik? Çocuklarımız, geleceğin teminatı, demek kolay ama peki onlara gerçekten özgür bir gelecek sunabiliyor muyuz? Onları, kendi düşüncelerini özgürce dile getiren, eleştiriyi kabullenebilen bir toplumda büyütebiliyor muyuz? Yoksa o çocuklar, büyüdüklerinde bu “özgür” dünyada hayalini kurdukları her şeyin ellerinden alınmış olduğunu mu görecekler?

Bu bayramda, egemenliğin yalnızca büyüklerin ellerinde olmadığını hatırlamalıyız. Gerçek egemenlik, çocukların gözlerindeki umudu büyütmek, onların seslerini duymakla başlar. Oysa bugün, dünyada, coğrafyada çoğu çocuk ne kadar özgür, ne kadar sesini duyurabiliyor? Geleceğin liderleri olacaklar diyoruz, ama gerçekten onların kararları ne kadar önemli?

23 Nisan, sadece geçmişin bir hatırlatıcısı değil, aynı zamanda bugünün sorgulayıcısı olmalı. Eğer bu topraklarda gerçekten egemen olabilseydik, çocuklarımıza bugünden çok daha fazla hak, çok daha fazla fırsat sunar mıydık? Bu soruların cevabı herkesin vicdanında gizli. Ama bir şey kesin: 23 Nisan, yalnızca bir kutlama değil, kaybolan hakları hatırlama, geri alınması gereken hakları savunma günüdür. Ve her bir çocuğun, bu savaşı kazanacak kadar güçlü olduğuna inandığımız bir gün.

Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı kutluyor, tüm çocukları sevgiyle kucaklıyorum…

Görüşmek üzere…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir