İstanbul Boğazı’nda Sessiz Tehdit: Deniz Nefes Alamıyor!


Marmara’da Alarm Zilleri Çalıyor: Müsilaj İstanbul Boğazı’na Geri Döndü!

Beykoz sahillerinde müsilaj tabakaları yeniden görüldü. Uzmanlar sıcaklık artışıyla tehlikenin büyüyebileceğine dikkat çekiyor. Marmara Denizi, oksijenini kaybetme riskiyle karşı karşıya.

2021 yılında çevresel bir felakete dönüşerek gündeme oturan müsilaj, yeniden İstanbul Boğazı’nda kendini gösterdi. Beykoz kıyılarında gözlemlenen deniz salyası, bölge halkında endişeye yol açtı. Uzmanlar, sıcaklıkların artmasıyla birlikte tabakanın yayılabileceği ve Marmara Denizi’nin daha büyük bir tehlikeyle karşı karşıya kalabileceği uyarısında bulunuyor.


“Deniz Bağırıyor: Beni Temizleyin”

Çevre Mühendisi Prof. Dr. Mustafa Öztürk, müsilajın yalnızca yüzey kirliliği olmadığını belirterek, “Deniz adeta bağırıyor, temizlenmeyi bekliyor” ifadelerini kullandı. Öztürk, bu tabakaların oluşumunun bir çevre kirliliği göstergesi olduğunu, deniz ekosisteminin ciddi şekilde tehdit altında olduğunu söyledi.


Oksijen Seviyesi Kritik Eşiğe Geriliyor

Müsilajın, deniz yüzeyinde oksijen geçişini engellediğini ifade eden Öztürk, Marmara Denizi’nde oksijen seviyesinin giderek azaldığını vurguladı. Karadeniz’den gelen suyun artık daha az oksijen taşıdığını belirten uzman, bu durumun Marmara için ciddi bir ekolojik kriz anlamına geldiğini dile getirdi.


Yüzeyde Gözle Görülür Hale Geldi

Daha önce denizin dibinde oluşan müsilajın artık yüzeyde sıkça gözlemlendiğini söyleyen Prof. Dr. Öztürk, “Şu anda gözle görülür hale gelen kirlilik, deniz yaşamını doğrudan tehdit ediyor” dedi. Öztürk’e göre bu durum, sıcaklıkların mevsim normallerinin üzerine çıkmasıyla doğrudan bağlantılı.


Müsilajı Tetikleyen Ana Unsur: Sıcaklık

Uzmanlar, deniz suyu sıcaklığındaki artışın müsilaj oluşumunda kritik rol oynadığına dikkat çekiyor. Hava sıcaklıkları yükseldikçe, deniz yüzeyinde müsilaj birikiminin daha sık yaşanacağı ifade ediliyor. Prof. Dr. Öztürk, “Eğer sıcaklık bu şekilde devam ederse, önümüzdeki günlerde daha yoğun tabakalarla karşılaşabiliriz” uyarısında bulundu.


Çözüm: İleri Arıtma ve Ortak Mücadele

Marmara Denizi’nin geleceğini korumak adına önerilerde bulunan Öztürk, bölgedeki tüm belediyelerin acilen ileri biyolojik arıtma sistemlerine yatırım yapması gerektiğini belirtti. “Büyükşehirler başta olmak üzere tüm yerel yönetimlerin bu sürece katkı sunması hayati önem taşıyor” diyen Öztürk, çevresel felaketin önlenebilmesi için ortak eylem planının şart olduğunu ifade etti.


Uzmanlar Uyarıyor: Gecikmeden Önlem Alınmalı

Çevreciler ve bilim insanları, Marmara Denizi’ndeki bu tehlikenin görmezden gelinmemesi gerektiğini vurguluyor. Müsilajın yeniden gündeme gelmesi, deniz ekosisteminin hassas dengesini tehdit ederken; deniz canlılarının yaşam alanları da büyük risk altına giriyor.

Kaynak:Haber Merkezi



Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir