Gücünüz Ruhunuzda

Hepimiz hayatta büyük hayaller kurarız, ama bazen bu hayallerin önünde duran en büyük engelin kendi korkularımız olduğunu fark etmeyiz. Oysa cesaret, başarıya açılan ilk kapıdır.

Bir düşünelim; en son ne zaman kendimizi gerçekten zorlayan bir şey yaptınız? Belki reddedilmekten korktunuz, belki başarısızlıktan. Ama unutmayın ki, başarıyı arayan herkes önce cesur olmayı öğrenmek zorundadır. Çünkü cesaret, hataların üstesinden gelme gücünü, belirsizliğin içinde bir yol bulma becerisini ve içimizdeki potansiyeli ortaya çıkarma cesaretini verir.

Bir hikâye anlatmak istiyorum:

Bir zamanlar, kazada sol kolunu kaybeden bir çocuk vardı. Bu kayıp, onu sadece fiziksel olarak değil, duygusal olarak da derinden etkilemişti. O kadar karamsar bir hale gelmişti ki, hayata küsmüş, her şeyden umudunu yitirmişti. Baba, oğlunun gözlerindeki bu umutsuzluğu görmek istemiyordu. Onun eski tutkularını tekrar hatırlatmak için, onu spora yönlendirmeye karar verdi. Çocuk, önceden dövüş sporlarına ilgi duyardı; fakat kolunun kaybı yüzünden bu alanda hiçbir şey yapamayacağını düşünüyordu. Babası, oğluna cesaret vermek için, onu daha önce ilgisini çeken sporlara yönlendirmeye çalıştı.

Bir süre sonra, küçük bir hoca bulmayı başardılar. İlk başta çocuk bu fikre tamamen soğuktu, çünkü kaybından sonra fiziksel zorlukları aşabileceğini düşünemiyordu. Ancak, hocasıyla başladığı ilk antrenmanlarda şaşırtıcı bir şekilde, o eski azmi ve özgüveni yeniden kazanmaya başladı. Başlangıçta sadece basit hareketlerle başlamıştı, fakat zamanla hareketleri geliştirdi, yeni teknikler öğrendi.

Bir gün, kazandığı ilk ödülünü alırken hocasına sordu: “Hocam, bu nasıl oldu? Sadece tek kolumla nasıl başardım?” Hocası gülümseyerek şu yanıtı verdi: “Sana bunu öğrettim çünkü, rakiplerin bu harekette seni alt edemezlerdi.Bu hamlenden kurtulmaları için senin sol kolundan tutmaları gerekiyordu.”

Çocuğun, bedenindeki eksikliğe rağmen bu kadar başarılı olması, ona sadece fiziksel değil, ruhsal da büyük bir güç katmıştı. Hayat, ona eksiklikleriyle bir yol açarken, o da bu eksiklikleri fırsata çevirmeyi başarmıştı.

Hikâye bize şunu öğretiyor: Hayatın getirdiği her zorlukta, bizde gizli bir güç var. O gücün ne olduğunu görmek için cesaretle adım atmalıyız. Eksiğimiz ya da zorluğumuz ne olursa olsun, hayatın bize sunduğu fırsatları yakalayacak güce sahibiz.

Hikâye bitti mi? Hayır. Çünkü hayatın her anında bizlere engel gibi görünen şeyler aslında bizim en büyük gücümüz olabilir. Yeter ki, içimizdeki gücü fark edelim ve ona doğru cesur adımlar atalım.

Şimdi bir şey sormak istiyorum; hayallerinizi gerçekleştirmek için hangi adımları atmaktan çekiniyorsunuz? Unutmayın, her büyük başarı, küçük ama cesur bir adımla başlar. Etrafınızdaki herkes sizin hayalinizin imkansız olduğunu söyleyebilir. Belki şartlar sizin aleyhinize görünüyor olabilir, ama hayatın en büyük zaferleri, en zor mücadelelerin ardından gelir.

Bugün kendinize bir söz verin: Hayatta cesaret etmeye değer ne varsa, onu yapacağım. Başarısız olsam da deneyeceğim. Çünkü, gerçek başarısızlık hiç denememektir. Yola çıkın, kendinize inanın. Asla vazgeçmeyin, çünkü siz düşündüğünüzden daha güçlüsünüz.

Hayatın sizin için hazırladığı mucizeleri görmek için cesur olun.

Son olarak, Can Yücel’in şu sözünü hatırlatmak istiyorum: “Her şey sende gizli.”
Gerçekten, her şey sizin içinizde saklı, yeter ki cesaretinizle onu ortaya çıkarın.

Bir sonraki yazıda görüşmek üzere…
Saygılarımla

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Verified by MonsterInsights