Türkiye’nin Ege kıyılarında, İzmir’in Seferihisar ilçesi yakınlarında süren arkeolojik kazı çalışmaları, bilim dünyasında heyecan yaratan bir keşfe sahne oldu. Bir antik kent kalıntısında, 500 yıllık olduğu düşünülen deri üzerine işlenmiş bir harita, araştırmacıların eline geçti. Bu harita, bugüne kadar bilinmeyen ya da unutulmuş bir medeniyete dair çarpıcı ipuçları barındırıyor.
Kazıyı yöneten İstanbul Üniversitesi Arkeoloji Bölümü’nden Prof. Dr. Selin Yılmaz, keşfin önemini şu sözlerle açıkladı:
“Harita, ilk bakışta Osmanlı veya Rönesans dönemi çizimlerine benziyor. Ancak ince detaylarına baktığımızda, işaret edilen bölgeler ve kullanılan semboller, bildiğimiz coğrafi referanslardan oldukça farklı. Haritada gösterilen bazı yapılar ve yollar, günümüzde tamamen yok olmuş gibi görünüyor.”
Antik Haritanın Şifreleri Çözülmeye Çalışılıyor
Harita üzerindeki işaretlemeler arasında özellikle dikkat çeken nokta, Ege Denizi’ndeki bazı adaların ve kıyı şehirlerinin farklı konumlarda gösterilmesi. Ayrıca, haritada “Kayıp Altın Şehir” olarak adlandırılan ve efsanelere konu olan bir yerleşim yerine dair semboller de bulunuyor. Bu işaretler, Atlantis benzeri kayıp bir uygarlığın izlerine dair spekülasyonları yeniden gündeme getirdi.
Kazı ekibinin jeoloji uzmanı Dr. Emre Keskin, haritanın işaret ettiği bazı noktaların günümüzde su altında olduğunu belirterek şunları söyledi:
“Bölgedeki deniz seviyesinin 500 yıl önce daha düşük olduğunu biliyoruz. Haritanın gösterdiği bazı yapılar, muhtemelen zamanla denizin yükselmesiyle sular altında kalmış olabilir. Bu, Ege Denizi’nde yeni bir su altı araştırmasını zorunlu kılıyor.”
Uzmanlar ve Tarihçiler Heyecanlı
Haritanın üzerindeki sembollerin ve yazıtların çözülmesi için Türkiye’den ve yurt dışından uzman kriptologlar da çalışmalara katıldı. Şifreleme ve sembolik dil konusunda uzman olan tarihçi Dr. Lara Küçük, haritadaki işaretlerin Mezopotamya ve Ege kültürlerinin bir karışımı olabileceğini belirtiyor. Bu, haritanın sadece bölgesel değil, medeniyetler arası bir bilgi aktarımının ürünü olabileceğini gösteriyor.
Önümüzdeki aylarda haritada belirtilen bölgelere yönelik keşif gezileri ve su altı taramaları yapılacak. Bu keşifler sonucunda, antik dünyaya dair bilinmeyen sayfaların aydınlatılması bekleniyor.
Tarihçiler ve arkeoloji meraklıları, bu keşfin ilerleyen süreçte tüm dünyada ses getirebilecek yeni bir tarih yazımına yol açabileceğini düşünüyor. Harita, Seferihisar Arkeoloji Müzesi’nde sergilendikten sonra uluslararası bir sergi turuna çıkarılacak.