Adana’nın Çukurova ilçesinde, 19 Ağustos 2023 tarihinde Cem Suna (47), eşi Deniz Suna (43) ve oğlu Alperen Suna’yı (16) bıçaklayarak öldürdü. Suna, Adana 12’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen dava sonucunda, iki kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Mahkeme, sanığa herhangi bir ceza indirimi uygulamadı.
Olay, Çukurova ilçesi Toros Mahallesi’nde bulunan 10 katlı bir apartmanın 9. katında yaşandı. İddiaya göre Cem Suna, eşi ve oğlu ile arasında çıkan tartışma sonucunda mutfaktan aldığı bıçakla saldırıya geçti. Yapılan incelemelerde Deniz Suna’nın 39, oğlu Alperen’in ise 49 bıçak darbesiyle öldürüldüğü belirlendi. Cem Suna, saldırının ardından kendine de zarar verdi.
Apartmandan yükselen çığlık seslerini duyan komşuların ihbarı üzerine polis ve sağlık ekipleri olay yerine geldi. Eve giren polisler, Deniz Suna ve Alperen Suna’yı kanlar içinde buldu. Sağlık ekiplerinin yaptığı kontrollerde, anne ve oğlunun yaşamını yitirdiği anlaşıldı. Cem Suna ise ağır yaralı olarak hastaneye kaldırıldı. Tedavisinin ardından 4 Eylül 2023’te taburcu edilen Cem Suna, çıkarıldığı mahkeme tarafından tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Tutuklu sanık Cem Suna, Adana 12’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen karar duruşmasında hakim karşısına çıktı. Son savunmasını yapan Suna, kendini mağdur olarak tanımlayarak şu ifadelere yer verdi: “Bugüne kadar sustuysam adalete olan güvenimden sustum. Eşim ve çocuğum sürekli gözümün önüne geliyor. Dışarıda olsam da bir şey değişmeyecek. Asıl mağdur benim.”
Mahkeme heyeti, Cem Suna’nın eşini “canavarca hisle kasten öldürmek” ve oğlunu “alt soydan akrabayı kasten öldürmek” suçlarından iki kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırdı. Heyet, cezada herhangi bir indirim yapılmasına gerek olmadığına hükmetti.
Deniz Suna’nın annesi Neriman Toker, duruşma sonrası acısını ve öfkesini şu sözlerle dile getirdi:
“Kızımı ve torunumu canice katleden katil, o kadar rahat ki anlatamam. Karardan mutlu değilim, onun kellesini istiyorum. Ciğerini, kalbini, derisini yüzsünler bana versinler, belki o zaman biraz daha rahatlarım. Üzüntümü tarif edemiyorum dedi.